Welcome to Our Website

Lösemide tedavi başarısı yüzde kaç

Editör: Erkavim Yıldırım

Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV) LÖSANTE Çocuk ve Yetişkin Hastanesi, Çocuk Hematoloji, Onkoloji ve Kemik İliği Transplantasyon Merkezi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Emin Kürekçi, löseminin en sık 2-6 yaş arasında görüldüğünün altını çizerek, “Hastalığın tipine göre değişmekle birlikte, günümüzde modern tedavi yöntemleri, kemoterapilerle yüzde 90’ın üzerinde tedavi şansı bulunuyor.” diye konuştu.

Çocuk Hematolojisi Uzmanı Prof. Kürekçi, 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla AA muhabirine açıklama yaptı. Kürekçi açıklamada, kemik iliğindeki kan yapıcı hücrelerin normalin üzerinde çoğalması nedeniyle görülen bu hastalığın halk arasında “kan kanseri” olarak da anıldığını belirtti. Kürekçi, löseminin çocukluk çağı kanserlerinin en sık görülen tipi olduğuna dikkati çekerken, “Lösemi en sık 2-6 yaş arasında görülüyor, çocuklarda genellikle 4 yaş civarında pik yapıyor. Hastalığın tipine göre değişmekle birlikte, günümüzde modern tedavi yöntemleri, kemoterapilerle yüzde 90’ın üzerinde tedavi şansı bulunuyor.”diye konuştu.

Löseminin tek bir sebeple değil, radyasyon, kimyasallar gibi çevresel etkilerin içinde bulunduğu birçok faktörün bir araya gelmesi sonucu görüldüğünü belirten Prof. Kürekçi, şu bilgileri aktardı:

“Löseminin görülme sıklığı dünyada son yıllarda ciddi artış gösterdi. Sadece ‘solid tümör’ dediğimiz diğer tip kanserler değil, kan kanserlerinde de artış söz konusu. Çocuklarda en sık rastlanan lösemi türü olan ‘akut lenfoblastik lösemi’ dünyada 1 milyon çocukta 40-41 oranında görülürken, şu an bu oran 1 milyonda 43’e çıktı.

Yani günümüzde her 1 milyon çocuktan 43’ü lösemiye yakalanıyor. Bu çok büyük bir rakam gibi görünmeyebilir ama öyle değil, önemsenmesi gerekiyor. Ülkemizde de her yıl yaklaşık 1500 çocuk lösemiye yakalanıyor, yüzde 10-15’lik bir kısmı da hastalığın tekrarlamasıyla karşı karşıya kalıyor.”

“KENDİNİ ANİDEN GÖSTEREBİLİR”

Prof. Dr. Kürekçi, löseminin en önemli bulgularından birinin “ateş” olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi:

“Ailelere en önemli mesajımız, çocukları her ateşlendiğinde lösemiyi düşünüp kaygılanmamaları. Çocuk hekimleri teşhisle ilgili her zaman birinci basamaktır, burada yapılan tetkiklerde bir şüphe oluşursa bir üst dala müracaat edilmesi daha doğru bir yaklaşım olur. Temel olarak uzamış iştahsızlık, kilo kaybı, halsizlik, çabuk yorulma, ateş, burun veya ciltte kanamalar gibi belirtilerin ancak birkaçının bir arada olmasıyla hastalık akla gelmeli.

Her şeyin normal seyrettiği lösemi tipleri de var. Çok sinsi bir hastalık lösemi, buzdağı gibi düşünülmeli. Normalde hiçbir belirti yokken 1 ay içerisinde ortaya çıkabilir, kemik iliğinde işler ve kana çıktığında aniden kendisini gösterir.”

ÇOCUKLAR ‘ABUR CUBUR’ GIDALARDAN UZAK TUTULMALI

Prof. Kürekçi, diğer birçok kanser türü gibi lösemi riskine karşı da alınabilecek önlemlerin bulunduğuna dikkati çekerek, “Lösemiye karşı en önemli unsur çocuklarımızın sağlıklı beslenmesi ve gelişimleriyle ilgili düzenli hekim kontrollerinin aksatılmaması. Özellikle çocukların koruyucu madde içeren ürünlerden, ‘abur cubur’ dediğimiz gıdalardan uzak tutulması, düzenli fiziksel aktivite yapmaları kanserin önlenmesinde çok önemli.” şeklinde konuştu.

Kürekçi, aynı zamanda sigaradan uzak durma ve obeziteyi engellemenin hastalıktan korunmanın temel şartları olduğunu söyledi. Kürekçi, lösemi tedavisi süren çocukların beslenmelerinin ise diyetisyen ve hekimlerinin önerileri doğrultusunda, özel olarak düzenlendiğini kaydetti.

AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir