Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, Türk somonu ve balık çeşitlerinin dünyada aranır ürünler olduğunu belirterek, “Yaklaşık 100 ülkeye balık ihracatımız var.” dedi.
Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Merkez Birliğince Antalya’daki Belek Turizm Merkezi’nde düzenlenen “9. Su Ürünleri Yetiştiriciliği Çalıştayı” başladı. Programa, 11 ülkeden aralarında mühendisler, birlik başkanları, Tarım ve Orman müdürlerinin de bulunduğu 800 sektör paydaşı katıldı.
Bakan Yardımcısı Gizligider, açılışta yaptığı konuşmada, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın, Amasya’daki programlar nedeniyle çalıştaya katılamadığını söyledi.
Daha çok su ürünleri mühendisine ihtiyaç olduğundan 111 personelin yakında istihdam edileceğini anlatan Gizligider, Türkiye’nin Asya, Afrika ve Avrupa’nın ortasında önemli bir merkez olduğuna dikkati çekti.
Üretimde yeni sürece girdiklerine işaret eden Gizligider, şunları kaydetti:
“Su varsa biz varız, yoksa yokuz. Temele suyu aldığımız, ihracatımızı, ithalatımızı, ihtiyacımızı ve uzun vadede yeni ihtiyaçlarımızı planlayarak üretim planlamasına 2024 itibarıyla geçiyoruz. Bundan sonra kimin, nerede, ne kadar, nasıl ve ne şekilde üretim yapacağına toprağın doğal mirası karar verecek. Devlet de bunun düzenlemesini yapacak. Destekler, teşvikler, yönlendirmeler yer yer yaptırımlar buna yönelik olacak. Sözleşmeli üretim modeline de bu yıl itibarıyla geçiriyoruz. Sözleşme örnekleri yayımlandı. Tam hukuki koruma altına alındığı yeni model şimdiden sadece Türkiye’de değil, yakın coğrafyada da ciddi yansıma buldu.”
“Yetiştirdiğimiz balığın üçte ikisini ihraç ediyoruz”
Gizligider, sürdürülebilirliğin her sektör için kritik öneme sahip olduğunu belirterek, su ürünlerinde de üretim planlamasına ihtiyaç olduğuna değindi.
Türkiye’nin, levrek üretiminde dünyada birinci, alabalıkta ise dünyada ikinci, Avrupa’da da birinci olduğuna dikkati çeken Gizligider, Türk somonunda da ciddi başarı sağlandığını aktardı.
Gizligider, 2002’de 97 milyon dolar olan su ürünleri ihracatının 2023’te 1,7 milyar doları aştığını vurgulayarak, “Türk somonu ve balık çeşitlerimiz dünyada aranır ürünler oldu. Yaklaşık 100 ülkeye balık ihracatımız var. Japonya’dan tutun ABD’ye, Rusya’ya, Çin’e, Güney Kore’ye, Orta Doğu ve Balkanlar’ın tamamına ihracatımız söz konusu. Yetiştirdiğimiz balığın üçte ikisini ihraç ediyoruz. Çok daha fazla ihraç edebiliriz. Balık tüketiminde de üç katına ulaşmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“Sünger şehirler oluşturulacak”
Antalya’daki su baskınlarına değinen Gizligider, “İklim değişiyor, Antalya’da bunu gördük. Artık bir yılda yağması gereken yağmur, bir, iki günde yağıyor, afet boyutuna geçen yeni dünya düzenine karşı yeni tedbirler almamız gerekiyor. Sadece tarım ve ormancılık sektörüyle değil, aynı zamanda yeni şehircilik sistemine geçmemiz gerekiyor. Artık sünger şehirleri net şekilde konuşmamız, bu sürece geçmekle ilgili altyapı yatırımları gerekiyor. Bu alanda önemli hazırlıklarımızı yaptık. Yakında müjdesi paylaşılacaktır.” diye konuştu.
Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Mustafa Altuğ Atalay da sektörün her yıl büyüdüğünü, 2030’da ihracat hedeflerinin 5 milyar dolar olacağını ifade etti.
Antalya Tarım ve Orman İl Müdürü Şakir Fırat Erkal ise su ürünleri sektörünün önemli girdi sağladığını bildirdi.
Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Merkez Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Coşkun, doğayla çevreyi koruyarak kaliteli mal satmanın önemli olduğunu hatırlatarak, küresel iklim değişikliğinden sektörün etkilenmemesi için kapalı devre sistemler kurmak gerektiğini söyledi.
Çalıştay 17 Şubat’ta sona erecek.